Annesi uyuşturucu bağımlısı olan küçük kız So-mi, eski bir mahkum (ve eski bir ajan) olan ve bir rehinci dükkanında yalnız yaşayan Tae-sik’in çevresinde dönüp durmakta, annesinden ve çevresinden göremediği ilgiyi ondan almaya çalışmaktadır. Annesi uyuşturucu çalınca mafya tarafından öldürülür. Kendisi de organ kaçakçısı mafya tarafından kaçırılınca Tae-sik mafya ile savaşmaya başlar. Onları takip ederken organ mafyasının elinde olan ameliyat edilmeyi bekleyen çocukları bulur ve So-mi’nin ölmüş olabileceğini düşünür.
Kore’nin Japon işgali altındaki olduğu 1940’lı yıllar. Korelilerin kendi dillerini konuşması yasaktı.Pan-Soo birkaç defa mahkum edilmiştir ve mahkum edilmek onun için bir anlam ifade etmiyordur. Koreceyi nasıl yazıp okuyacağını bilmiyordur. Bir gün, oğlunun okul masraflarını karşılayabilmek için Jung-Hwan’ın çantasını çalar. Jung-Hwan, Japon yanlısı zengin bir Koreli ailenin oğludur. Buna rağmen Kore Dili Topluluğu’nun temsilcisidir. Jung-Hwan ile karşılaştığında Pan-Soo’nun hayatı değişmeye başlar. Kore dili sözlüğünü yayımlamak için birlikte çalışırlar.