8 yıl önce, bir kültür merkezinde edebiyat öğretim üyesi olarak çalışmakta olan Üniversite Profesörü Hak-Kyu ( Jung Woo-Sung ) kendinden yaşça küçük olan eski bir eğlence parkı çalışanı Deok-Yi’ye aşık olur. İkisi arasındaki ilişki bir skandala yol açar ve Hak Kyu Deok Yi’yi arkasında bırakarak küçük bir kasabaya taşınır. Geçirdiği bir rahatsızlık sonucu görme yetisini kaybeden Hak Kyu aradan geçen 8 yıldan sonra popüler bir yazar olmuştur; fakat şimdi de bir cinayet zanlısı olarak suçlanmaktadır… Film klasik Kore masalı olan “Simcheong Hikayesi” (“Simcheong Jeon”) ‘un günümüze uyarlamasıdır.
Genç Kim Chang-Soo (Cho Jin-Woong), İmparatoriçe Myeongseong’un suikastına bulaşmış Japon bir kişiyi öldürmekle suçlanarak hapse atılır. Hapishanede, Kim Chang-Soo Korelilere nasıl zulmedildiğini görür ve Kore’nin bağımsızlığı için savaşan bir savaşçı haline gelir.
Sorunlu bir çocuk kendisini korumak isteyen bir kızla tanışır. Yoon-soo (Kim Si-hoo) kendini öldürmeye kalkışan ve travma geçiren arkadaşı için kırsal bir köye hareket eder. Arkadaşı Hae-won (Kim Yoon-hye) onu donmuş bir göl üzerinde buz pateni yaparken karşılar. Okulun ilk günü, ürpertici söylentiler duyar ama söylentilere rağmen onu tekrar görmek ister. Sürekli onu düşünür ve aşk başlar. “Bu söylentilere inanıyor musun?” Bir gün köyde Hae-won ve babası hakkında söylentiler çıkar. Fakat Yoon-soo, Hae-won hakkında acımasız söylentilere rağmen aşkını korumak için geri alınamaz bir yola girer…
Varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Jo Tae-Oh (Jeong-min Hwang), babasından sonra onun koltuğunu alarak başarılı bir yönetici olmak zorundadır. Ancak genç adam, bu hayattan çok sıkılmış ve tehlikeli hırsların esiri olmuştur. Çok geçmeden bir suç çetesi kuran Jo, dedektif Seo Do-cheolun dikkatini çeker. Dedektif, Joyu yakalamayı kafaya koymuştur.